Bundan bir yıl öncesinde tahmin bile edemeyeceğimiz günler yaşıyoruz. Birçok görüşe göre, bu dönemin üstesinden en iyi şekilde gelip her şey bittiğinde dimdik ayakta kalabilmek için dayanıklılığın yanında üzerine en çok eğilmemiz gereken yetkinlik, değişime adapte olabilme yetkinliğidir. Pandemi krizi öncesinde yapılan çalışmalardan da adaptasyon yetkinliğinin gelecek iş gücünün kritik yetkinliklerden biri olacağını biliyorduk. Örneğin, PwC’nin 2018 yılında gerçekleştirdiği geleceğin iş gücü araştırmasının sonuçları, bizlere adaptasyon yetkinliğinin gelecekteki işgücünün temel yetkinliklerinden biri olduğunu göstermişti. Bu yazımızda adaptasyon yetkinliğine odaklanarak, sizlere belirsizlik ve kriz ortamında değişime daha iyi adapte olabilmek için çeşitli öneriler sunuyoruz.
Yaratıcı çözümlere kapalı kalmayın, harekete geçin
Harvard Business School hocalarından Francesca Gino, nisan ayında vermiş olduğu seminerde, kriz anlarında baş kaldırarak daima belirlenmiş yollardan gitmek yerine farklılıklara açık olarak yaratıcı çözümler denememiz için bizi cesaretlendiriyor. Çocuklarıyla çok lüks bir restoranda bir akşam yemeği için aylar öncesinden rezervasyon yapmış bir ebeveyni düşünün. Restoranda servis edilen yemekler oldukça yenilikçi, klasik yemeklerin dışında fakat, çocukların damak zevkine oldukça uzak. Ebeveyn, sipariş verirken çocuklara ne yiyeceklerini sorar, çocuklar bir ağızdan “pizza” diye bağırır. Ebeveyn kuralcı ve ciddi bir restoranda olmasına ve bunun hoş görülmeyeceğini bilmesine rağmen hızlı çözüm üreterek çocuklarına başka bir restorandan pizza getirtir. Böylece kendisi yenilikçi mutfağı deneyimlerken, çocukları da restoranın keyfini çıkarır. Bu kısa olaydan yola çıkarak Gino, iş hayatındaki farklı iki tip insandan bahsediyor; kriz durumlarında baş kaldıran ve uyum göstermeyen kişiler ya da aynı hikayedeki ebeveyn gibi kuralların olduğu ortamlarda dahi geniş düşünmekten geri durmayan, krizi fırsata çevirerek yaratıcı çözümler üretebilen ve sonucunda en uyumlu ortamı yaratabilen kişiler. Bu anlamda, Gino’ya göre kriz anlarında, farklılıklar karşısında çözüm üreterek hızlı davranmak, adaptasyon yetkinliğimize olumlu etki yapıyor ve aynı zamanda çevremizin de uyum gösterebildiği bir ortam hazırlamamıza yardımcı oluyor.
Değişimi kucaklayın
Elbette değişim herkes için kolay değil. Bazılarımız kolaylıkla uyum gösterebilirken bazılarımız yapılacaklar listemizdeki en ufak bir değişimde bile strese girebiliyoruz. Ancak hem içinde bulunduğumuz dijitalleşen dünyada hem de pandemi sürecinde değişimden sıyrılmak mümkün değil. Performansımızı yukarıda tutabilmek için bütün bunlara uyum gösterebilmemiz, bunun için ise değişime karşı pozitif bir tutum gösterebilmemiz oldukça önemli. Peki nasıl? Son yaptığınız görevde daha iyi bir sonuç aldığınız bir senaryoyu düşünün. Hangi metotları değiştirebilirdiniz? Daha iyi bir sonuç kariyerinizde neleri değiştirebilirdi? En son yaşadığınız belirsizlik durumunda neleri daha iyi yapabilirdiniz? Kendinize buna benzer sorular sormanız, aklınıza gelenleri not etmeniz ve varsa farklı öneriler sunmaya çalışmanız, değişen planlarda akışa devam ederek önceliklerinizi hızlıca planlamaya çabalamanız sizi değişime hazırlayacaktır. Aynı zamanda ani değişimlerde, yaşadığınız durumlara uzaktan bakmaya çalışmanız ve değişimin yarattığı krizde sizin hangi fırsatları yaratabileceğinizi düşünmeniz uyum göstermenize olumlu katkı sağlayacaktır. Unutmayın, bazen değişimleri kabul etmek bambaşka kapıları size açabilir. Bu nedenle, değişimin getirdiği belirsizlikleri kucaklayın ve şimdi neleri daha iyi yapabilirsiniz buna odaklanın.
Online eğitim ve seminerlere katılın
Pandemi sürecinde hepimiz çok şey öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Öğrendiklerimizi destekleyecek, değişimde bizi parlatacak ve değişime daha iyi adapte olmamızı sağlayacak birçok farklı online eğitim ve seminerler mevcut. Eskiye kıyasla, daha fazla evlerde olduğunuz bu dönemde, belirsizliğin ve değişimin içindeki farklı fikirler ve geliştirebileceğiniz yönlerimizle ilgili bilgi sahibi olmak ufuk açıcı olabilir. Aldığınız eğitimler güncel kalmanızı ve belirsizlik durumlarında farklı bir pencereden bakmanızı sağlayarak “Eyvah! Şimdi ne olacak?” düşüncesinden sıyrılmanıza yardım edecek ve “Ben buradan neler öğrenerek çıkabilirim?” bakış açışıyla aktif kalmanızı sağlayacaktır.