Önümüzdeki Dönemde İnsan Kaynaklarında Hangi Temel Konular Önem Kazanacak?

Pandemi sürecinde hem özel yaşantımız hem de iş hayatımızda birçok temel konuda çeşitli kırılımlar yaşadık. Artık hayatımızda biz istesek de istemesek de değişimin kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Tüm bu süreç, daha önceleri “ileride bunlar çok önemli olacak” dediklerimizi günümüze getirdi ve belki daha ileri tarihlerde adım atmayı planladığımız konuları, yetkinlikleri ya da pozisyonları bugün konuşmaya hatta süreçlerimize dahil etmeye başladık. Bu yazımızda, sizlerle Harvard Business Review yazarlarından Jeanne C. Meister ve Robert H. Brown’ın eğildiği, İnsan Kaynakları alanı için bu çerçevede önemli olacağı öngörülen beş temel noktayı paylaşıyoruz.

Bireysel ve organizasyonel dayanıklılık

Pandemi dönemi başlarında, dayanıklılığın bir yetkinlik olarak önümüzdeki dönemde ön plana çıkabileceğini sizlerle paylaşmıştık. Tahmin ettiğimiz gibi, bugün birçok kurum, adaylardaki dayanıklılık yetkinliğini işe alım süreçlerinde ele alıyor. Bunun yanında, insan kaynakları departmanlarının var olan kurum kültürü içerisinde de dayanıklılığı olumlu yönde destekleyecek faaliyetler gerçekleştirmelerinin de önemi artıyor. Bu anlamda da insan kaynaklarının işe alımda dayanıklılığı ölçmenin yanında kurum içindeki çalışan refahına da eskisinden daha da fazla önem vermeleri gerekiyor. Uzaktan çalışılan pozisyonlarda çalışan refahının ve dayanıklılığın anahtar metrikleri ise; çalışanın, kuruma karşı hissettiği aidiyet, çalıştığı kurum amaçlarındaki rolü ve kendisiyle ilgilenildiğini yani değer gördüğünü bilmesi olarak sıralanıyor.

Yaratıcılık ve yenilikçilik

Liderler bugün bir şirketin ileri gitmesinin temel taşlarını yaratıcılık ve yenilikçilik yetkinliklerinin oluşturduğunun farkında. Bu iki yetkinlikte sınıfta kalan kurumlarsa ne yazık ki arka sıraya geçmeye mahkûm. Yaratıcılığa ve yenilikçiliğe verilen önemin artmasıyla insan kaynakları departmanlarında da hem strateji ile ilgili yeni iş alanları doğacağı hem de ölçme-değerlendirme ve eğitim alanında VR teknolojilerinin çok daha sık kullanılacağı öngörülüyor.

Veri okuryazarlığı

Günümüzde insan kaynakları departmanları, veri okuryazarlığını, genellikle bir grubun neden daha iyi performans gösterdiğini veya şirket kültürünün temel özelliklerini anlamak gibi daha genel analizlerde kullanıyor. Önümüzdeki dönemde ise insan kaynakları departmanlarının finans ya da müşteri deneyimi gibi departmanları takip ederek, veri okuryazarlığını alt alanlarında daha çok kullanacağı öngörülüyor. Bunun yanında, ilerleyen dönemde veri okuryazarlığının sadece finans gibi veriye dayalı alanları için değil, birçok farklı departman adayı için de aranan bir özellik olacağı düşünülüyor.

Organizasyonel güven ve güvenlik

İnsan kaynakları departmanlarının iş ortamındaki etik değerler üzerindeki sorumluluğu elbette tartışılmaz bir noktada. Dijitalleşme ile yapay zekâ tabanlı uygulamaların kullanımının hızla yaygınlaşması, insan kaynakları departmanlarının ellerinde tuttukları verilerin büyüklüğünü de fazlasıyla arttırmış durumda. Yapılan bir araştırmaya göre, 8.370 insan kaynakları çalışanının %71’i bu konuda zaman zaman endişe duyduğunu belirtirken, %38’i ise özellikle veri ihlalleri konusunda çok endişe duyduğunu belirtmiş.  Bu anlamda, önümüzdeki dönemde insan kaynakları departmanlarının veri güvenliği açısından ekstra önlemler için çalışmalarının artması bekleniyor. Bunun yanında, kurum içi verileri de etik değerler çerçevesinde tutarak kurum içi organizasyonel güvene de daha çok yatırım yapılacağı öngörülüyor. Ayrıca, güven ve veri güvenliğinin insan kaynaklarında bir alt alan olarak yeni bir iş kolu haline gelebileceği düşünülüyor.